Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir..

           Yalnızlıkla o kadar güzel dalga geçiyorlardı ki, onların kafasına ulaşmanın bir yolu olmalıydı.. Karl demişti ki benim hayat amacım Özgürlük hakkında; Özgürlük kendi zincirlerinden kurtulmaktır aslında..

           Çok çok beğendiğim bir telefon konuşması ve twitter adresimde paylaştığım bir kaç #KaybedenlerKulübü repliğiyle devam edicem.. Kusura bakmayın bira ve tekila üstüne nescafe içtim, kafam çok güzel, yazabildiğimi yazarım, anlamak size kalsın..

           Aloo -Mrb Sayın dinleyen, Sizinle yatmışmıydık? -Hayır, Ne kadar gereksiz bir soru bu? -Pekii, Bana gereksiz olmayan bir soru sorabilir misiniz sayın dinleyen? -Öyle bi soru yokki.. -Cevabı olmayan her hangi bişeyin sorusuda olmaz zaten sayın dinleren, Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle varolurlar, Tek bir soru hariç!! Bu soru sizi derin bir suskunluğa ya da ölçüsüz bir neşeye boğabilir.. Burdan anladığım kadarıyla zaten çekilmez olan varlığınızı çevrenizdekiler için iyice katlanılmaz bir hale sokabilir.. Hazırsanız sorayım? -Evet.. 

          -Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ??

   -------------------------------------------------------------------------------

      Rutine dönüşen her şey sıkıcıdır aslında, yani bu yüzden komşunun bahçesindeki çimen bize daha yeşil gelir her zaman..

      Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için, Hayat sonu olmayan bir yolmuş gibi geliyor bize..

      Kadınların özelliği ne biliyo musun? Seni sen yapan özelliklere aşık olup, sonra senden o özellikleri almaya kalkıyorlar..

      Hepinize iyi geceler diliyoruz değerli dinleyenler, Eğer öyle bişey mümkünse.. #KaybedenlerKulübü bitti...

                          Paylaşım: Cüneyt Bakır / Twitter for @Qaithen

Kardeş demek hayat demektir..

Kardeş demek hayat demektir.. Kimi zaman aldığın nefeste diyebilmek.. Kimi zaman üzüldüğün anda karşında bulabilmek.. Hiçbir zaman sevgili kardeş gibi olamaz.. Kardeşin aşkı sevgilicen çoktur.. Sevgili terk eder, kardeş yanında baki kalır.. Sevgili emreder, kardeş teselli eder.. Nefesin kesilirse, al benim canımı kullan senindir.. Yolun sonu uçurumsa eğer geri dön, ilk adım benim...

Cüneyt Bakır / Twitter for @Qaithen and @ByRose_

Geride kalmış ama Hep Yeni kalanlara..

Atatürk'e Dua etmeniz için sadece 1 Neden...

            Latin alfabesi kabul edildiğinde Türkiye'de okuma-yazma oranı Erkeklerde %7 Kadınlarda %0.4 Kürt vatandaşlarımız arasında %0.1 dir.. Latin alfabesinden sonra 1935'te yapılan sayımlara göre Türkiye'de okuma-yazma oranı %20'ye çıkmıştır ve bu bir Dünya Rekorudur... 

            Bu Devrimi gerçekleştirmiş insana sizlerin bizlerin hepimizin Dua etmesi gerekir.. İslam'ın ilk emri olan "Oku" emri Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bu coğrafyada yeniden hayata geçmiştir. Yani Atatürk'e Dua etmeniz için sadece bir tek neden budur, yani bırakın bağımsızlık savaşını, devrimleri.... Sadece şu Latin Alfabesi Devrimi tarihte eşine benzerine rastlanmamış ve başarıya ulaşmış en büyük devrimlerden biridir !!! 

            Ee sanki öyle bir anlatılıyor ki; Latin alfabesinden önce Osmanlı'da harıl harıl kitap okunuyormuş.. Yine bir rakam verelim; 1727-1830 Seneleri arasında Osmanlı Devletinde basılan kitap sayısı sadece 80'dir. Din konusunda basılan kitap sayısıda bi o kadardır.. 

            Hadi şimdi diyeceksiniz; El yazmaları, şunlar bunlarda vardı hani? Ee tamam iyide o zaman kaç kişi okuyabiliyor bunları? Kaç kişi okuma-yazma biliyor? Kaç kişi gazete okuyabiliyordu?

            Ve sizlerle en son şunu paylaşayım; Cumhuriyet'in en güzel yanlarından biride budur, Doğu'da başlatılan seferberlik sonrasında Millet Mektepleri, Halk Evleri, Köy eğitmenleri projesinde çok kısa bir sürede 500.000 kadın okuma-yazma öğrenmiştir.. 

           Şimdi bunu Akl-ı Selim diyoruz ya böyle düşündüğümüzde; Bu Devrimleri gerçekleştiren adama her namazda dua etmeniz gerekir...

                                                                 Twitter for @Qaithen // Cüneyt Bakır

Yeşil gözlümden nağmeler; Seslendirme Cüneyt Bakır @Qaithen

             Yalnızlık aslında öfke ve sevgi gibi bir duygu.. Bi anlık bazen gelir darlar insanı ve geçer.. Bazen sevgi gibi kalıcı olur.. Birak öfkeli davranalım yalnızlığımıza, kimliğimizi unutmayıp her lokmamıza her nefesimize şükür edelim.. Tanrı varken yalnızlık niye ?

             Herkes ne kadar güzel, ne kadar temiz.. Ama sen farklısın her zaman kendin için farklı kalacaksın.. Ve şunu asla unutma; Kimse seni yargılayacak kadar temiz değildir bu hayatta.. Sen kendi doğrularının peşinden git, bunun için var oldun.. O yeşil gözlü siyah kedicik varya hani, o bile zor durumda kaldığı zaman nasıl asileşiyor görmek istemezsin ama önünde etli bir yemek olursa öylede bi tatlı kedidir.. 

             En çok hayran kaldığım ise şu biyoloji kitaplarında akıl sahibi olmamaları insanlardan ayıran en büyük özellik olarak söz ediliyor ya, O hayvan "Özgürlüğünü kısıtladığınız zaman Hayatı pahasına Ölümü göze alarak Özgürlüğünü kazanmak için kavgaya giriyor".. Alın size akıl sahibi olmayan hayvan neler yapabilir bir görün.. Ve yüksek derecede Akıl sahibi olan İnsan ve Vatandaşlarımız.. Sizler Özgürlüğünüz için neler feda edebilirsiniz? 

             Herkesten ve herşeyden öğrenilecek, görülecek çok daha fazla duygumuz var.. Sadece birbirimize karşı saygımızı kaybetmeyelim yetecek... 

             Kedicik sizleri çok seviyor, bunu okuduğunuz ve şu an size bir kaç güzel düşünce kattıysam çok mutlu oldum diyor.. Son sözü ise çok meşhurdur:               
                                                    " Miyavvv "

                                                                    Twitter for @Qaithen  // Cüneyt Bakır

Üç kuruşluk çıkarları için tarihi, bilimi hiçe sayanlar, kendi ceplerine de birşeyler girecekse vatanın toprağını bile satanlar, menfaatle kalkıp para ile yatanlar sana yer bulamayabilirler paşam; Ama sen vatandaşın baş köşesindesin hala; Tasalanma...   #OlacakOKadar 
                                            
                                                                    Cüneyt Bakır / Twitter for @Qaithen